COVID-19 Nedir?
COVID-19 hastalık etkeni olan yeni coronavirüs, ilk olarak Çin’in Vuhan Eyaleti’nde Aralık 2019’un sonlarında solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gösteren bir vaka ile görülmüş, sonrasında benzer hastalık tablosu gösteren bir grubun saptanması neticesinde 13 Ocak 2020’de virüs tanımlanmıştır.
Salgın başlangıçta bu bölgedeki deniz ürünleri ve hayvan pazarında bulunanlarda tespit edilmiştir. Daha sonra insandan insana bulaşarak Vuhan başta olmak üzere Hubei eyaletindeki diğer şehirlere ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin diğer eyaletlerine ve diğer dünya ülkelerine yayılmıştır.
Coronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar birçok solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir. COVID-19 hastalığına SAR-CoV-2 virüsü neden olur.
Nasıl Bulaşır?
Hasta bireylerin öksürmeleri aksırmaları ile ortama saçılan damlacıkların solunması ile bulaşır. Hastaların solunum parçacıkları ile kirlenmiş yüzeylere dokunulduktan sonra ellerin yıkanmadan yüz, göz, burun veya ağıza götürülmesi ile de virüs alınabilir. Kirli ellerle göz, burun veya ağıza temas etmek risklidir.
COVID-19’un bulaştırıcılık süresi kesin olarak bilinmemektedir. Belirtilerin başladığı dönemden 1-2 gün önce başlayıp semptomların kaybolmasıyla sona erdiği düşünülmektedir.
Koronavirüsler genel olarak dış ortama çok dayanıklı olmayan virüslerdir. Ortamın nem ve sıcaklığı, dışarı atıldığı organik maddenin miktarı, kontamine ettiği yüzeyin dokusu gibi faktörlere göre değişen bir dayanma süresi söz konusudur. Genel olarak cansız yüzeylerde birkaç saat içerisinde aktivitesini kaybettiği kabul edilmektedir. Cansız yüzeylerdeki aktivite süresi yorumlanırken, bulaşta sadece virüsün aktivitesinin devam etmesi değil, temasın süresinin de önemli olduğu unutulmamalıdır.
Hastalıktan En Çok Etkilenen Kişiler:
Her yaştan insan bu virüsü kapabilir. Şimdiye kadar edinilen bilgiler, bazı insanların daha fazla hastalanma ve ciddi yakınmalar, ağır hastalık seyri geliştirme riski altında olduğunu göstermiştir.
Hamileler Risk Altında mı?
COVID-19 enfeksiyonu gelişen gebe kadınlarda hastalığın ciddiyeti konusunda sınırlı bilimsel kanıt vardır.
Bununla birlikte mevcut kanıtlar COVID-19 enfeksiyonu sonrası hamile kadınlar arasındaki hastalık şiddetinin, hamile olmayan yetişkin COVID-19 vakalarına benzer olduğunu ve hamilelik sırasında COVID-19 ile enfeksiyonun fetüste olumsuz bir etkisi olduğunu gösteren hiçbir veri olmadığını göstermektedir.
Şu ana kadar COVID-19'un hamilelik sırasında anneden bebeğe bulaştığına dair de bir kanıt bulunmamaktadır.
Hastalık Tablosu ve Seyri
- Vakaların yüzde 80'i hastalığı hafif geçirmektedir.
- Vakaların %20’si hastane koşullarında tedavi edilmektedir.
- Hastalık, genellikle 60 yaş ve üzerindeki kişileri daha fazla etkilemektedir.
Şikâyetler
Pandemi sürecinde yapılan çalışmaların sonucunda COVID-19’un doğal seyrine ilişkin bilgilere yenileri eklenmektedir. Enfeksiyonun yaygın belirtileri üst solunum yolu şikayetleri, ateş, öksürük ve dispnedir. Baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ve eklem ağrıları, aşırı halsizlik, yeni ortaya çıkan koku ve tat alma duyusu kaybı, ishal gibi belirtiler de görülebilmektedir.
Belirtiler için:
Hastalık hiç şikayet göstermeden geçirilebilmekle birlikte, ciddi vakalarda, zatürre, ağır akut solunum yolu enfeksiyonu, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilmektedir.
Ölüm hızı:
SARS salgınında %11,
MERS salgınında %35-50,
COVID-19 salgınında %3,8
(DSÖ’nün Çin Halk Cumhuriyeti’ne ait COVID-19 raporuna göre)
Laboratuvar Testleri
COVID-19 olası vaka tanımına uyan hastalarda solunum yolu numuneleri SARS-CoV-2 açısından Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarı ve belirlenmiş illerde hizmet veren laboratuvarlarda değerlendirilmektedir (https:// covid19bilgi.saglik.gov.tr/tr/covid-19-yetkilendirilmis-tani-laboratuvarlari-listesi).
Nükleik asid amplifikasyon testleri (NAAT)
Nükleik asid amplifikasyon testleri (NAAT) COVID-19 olgularının rutin doğrulaması gerçek zamanlı reverse transkripsiyon polimeraz zincir reaksiyonu (rRT-PCR) gibi bir NAAT testi ile virus RNA’sının özgül dizilerinin saptanması ve gerekli olduğunda nükleik asit dizi analizi yöntemi ile doğrulanması temeline dayanmaktadır.
Bir veya daha fazla negatif sonuç ile COVID-19 olasılığı dışlanamaz. Hasta bireyde aşağıda bildirilen faktörler negatif sonuca neden olabilir:
Serolojik testler
Serolojik testler COVID-19’u asemptomatik veya semtomatik geçirenlerde genel olarak belirli bir süre sonra antikor cevabı (IgM, IgA ve IgG) gelişmektedir. Bu nedenle serolojik testler hastalığın erken döneminde tanı amacıyla kullanılamaz. İlk antikor yanıtı (IgM) 6-7 günden sonra başlamakla birlikte hastaların çoğunda antikor pozitifliği belirtilerin başlamasından 10 gün sonra gelişmektedir. Tespit edilen antikorların bağışıklık sağlayıp sağlamadığı ve ne kadar süreyle tespit edilebileceği (IgG) bugün için kesin belli değildir.
COVID-19 Hastalığını Önleyecek ya da Tedavi Edecek Özel İlaçlar Var mı? (Dünya Sağlık Örgütü)
Bugün hastalığın önlenmesinde ya da tedavisinde tavsiye edilebilecek özel bir ilaç yoktur. Bununla birlikte virüsü kapanlar için rahatlatıcı ve şikayetleri azaltacak uygun tıbbi bakım ve takipler sürdürülmektedir. Halen kimi özel tedavi biçimleri üzerinde çalışmalar yapılmaktadır ve bunlar klinik denemelerle test edilmektedir.
Antibiotikler hastalığın önlenmesinde ve tedavisinde etkili midir? (WHO)
Hayır. Antibiyotikler virüslere karşı işe yaramaz, sadece bakterilere karşı işe yarar. Yeni koronavirüs (2019-nCOV) bir virüstür ve bu nedenle antibiyotikler önleme ya da tedavi amacıyla kullanılmamalıdır. Bununla birlikte, 2019-nCOV nedeniyle hastaneye yatmışsanız bakteriyel yan enfeksiyon mümkün olduğundan antibiyotik alabilirsiniz.